İcra Takibine İtiraz

İcra Takibine İtiraz

İcra Takibine İtiraz İşlemleri ve İcra Takibine İtirazla İlgili Davalar

Bu yazıda; icra takibine itiraz işlemleri, alacaklı tarafından itirazın hükümden düşürülmesi amacıyla yapılan işlemler olan itirazın iptali davası, itirazın kaldırılması davası, itirazın geçici olarak kaldırılması ve borçlu tarafından açılabilecek menfi tespit davası ile ilgili bilgiler, aşağıdaki ilgili başlıklar altında anlatılmaktadır.

 

İcra Takibine İtiraz Süresi

İcra takibine itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra dairesine, yazılı veya sözlü olarak bildirmek zorundadır.

 

İcra Takibine İtiraz Nereye Yapılır ve Nasıl Yapılır?

İcra takibine itiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine de yapılabilir. İtirazı alan icra dairesi, gereken masrafı itirazla birlikte derhal yetkili icra dairesine gönderir.

Takibe itiraz edildiği, alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde alacaklıya tebliğ edilir.

Borçlu, dava ve takip işlemlerine kullanılmak üzere, itirazla birlikte yurt içinde bir adresi bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır.

İcra takibine kısmi eden borçlunun, o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerekir. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.

Borçlu takibin dayanağı olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.

Borçluya, itiraz ettiğine dair bir belge verilir.

 

İcra Takibine İtiraz Sebepleri

İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Bu sebeple itiraz ederken gerekçelerini eksiksiz yazmak, hak kaybına uğramamak açısından önemlidir.

 

İcra Takibine İtiraz Süresinin Kaçırılması (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz)

İcra takibine itiraz süresinin kaçırılması, borçlunun kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle gerçekleşmiş ve borçlu bundan dolayı süresi içinde icra takibine itiraz edememiş ise, paraya çevirme işlemi bitinceye kadar icra takibine itiraz edebilir. Ancak borçlu, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve dayanaklarını bildirmeye ve yapılacak duruşma için gerekli harç ve masrafları ödemeye mecburdur.

İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. İcra mahkemesi, incelemesini evrak üzerinde yapar. Gerekli gördüğü durumlarda iki tarafı da davet ederek mazeretin kabul edilir olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade edilir.

İcra takibine itiraz süresinin kaçırılmasına ilişkin mazeretin kabulü halinde, icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir.

Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde itirazın iptali için mahkemeye başvurmazsa haciz kalkar.

 

İcra Takibine İtirazın Sonuçları

Süresi içinde yapılan itiraz, icra takibi durdurur. İtiraz süresinde yapılmamışsa alacaklının talebi üzerine icra memuru takip işlemlerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa icra takibi kabul ettiği miktar için devam eder.

Borçlu itirazında imzayı reddetmişse, alacaklı derhal icra dairesinden karşılaştırmaya elverişli imzaların getirtilmesini talep edebilir.

 

İcra Takibine İtirazın Hükümden Düşürülmesi

İcra takibine itirazın hükümden düşürülmesi için, detayları aşağıdaki ilgili başlıklar altında anlatılan yollar olan İtirazın İptali Davası, İcra Takibine İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması Davası, İcra Takibine İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması, İcra Mahkemesinin Kararıyla İcra Takibinin Ertelenmesi veya İptali, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası yolları kullanılabilir.

İtirazın İptali Davası, İcra İnkar Tazminatı, Kötü Niyet Tazminatı

Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptali davası açabilir.

Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata mahkum edilir. Bu tazminata, alacaklı aleyhine hükmedilmişse kötü niyet tazminatı, borçlu aleyhine hükmedilirse icra inkar tazminatı denir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

İtirazın iptali davası açma süresini geçiren alacaklının genel hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

İtirazın iptali davasında; icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.

 

İcra Takibine İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması Davası

İcra talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede veya resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanıyorsa, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.

Borçlu itirazını haklı gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir. İtiraz yukarıda sayılan senet veya makbuz yahut belgeye dayanıyorsa itirazın kaldırılması talebi reddolunur.

Borçlu murisine ait bir alacak için takip edilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine uygun bir süre verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz.

Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin karşılık geldiği ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar ertelenir ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.

Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili tarafından reddolunduğu takdirde vekil takip eden oturumda müvekkilini imza araştırması için hazır bulundurmaya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye zorunludur. Kabule değer mazereti olmadan gelmeyen alacaklı borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır.

İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü durumunda borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi durumunda ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa,veya alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar ertelenir ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.

Borçlu Cari Hesap Veya Kısa, Orta, Uzun Vadeli Kredi Şeklinde İşleyen Kredilerde İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, sözleşmede belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden on beş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi durumunda sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi durumunda hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.

Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.

Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar, itirazın kaldırılması için İcra ve İflas Kanununda  belirtilen ve esas alınacak belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır.

Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.

İcra Takibine İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması

Takibin dayandığı senet hususi olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu durumda, icra hakimi iki tarafı dinler.

Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip belgelemediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir.

Karşılaştırmaya elverişli imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak karşılaştırma ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden icra mahkemesi, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın geçici kaldırılmasına karar verir. Hakim gerek görürse, oturumun bir defadan fazla ertelenmesine meydan vermeyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.

Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde icra mahkemesince başka bir yönleri araştırılmaksızın itirazın geçici kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının geçici kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır.

İcra hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar ertelenir ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.

Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Ancak, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile sorumlu olur. Senedin aslı takip talebi anında icra dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.

İcra takibine itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar ertelenir ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.

İcra Takibine İtirazın Geçici Olarak Kaldırılmasının Hükümleri

İcra takibine itirazın geçici kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki süre geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine geçici haciz konur.

İtirazın geçici kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu davanın dinlenebilmesi için borçlunun dava konusu alacağın yüzde 15’ini ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde hisse senedi ve tahvil veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur.

Borçlu yukarıda yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa itirazın kaldırılması kararı ve varsa geçici haciz kesinleşir.

Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvuran borçlu, ayrıca 36 ncı madde hükümlerini yerine getirmek şartıyla, icra dairesinden mühlet isteyebilir.

Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere münasip bir tazminata mahkum edilir.

 

İcra Mahkemesinin Kararıyla İcra Takibinin Ertelenmesi (Geri Bırakılması) Veya İptali

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir süre verdiğini noterden onaylı veya imzası kabul edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, icra mahkemesi tarafından resmi belgelere istinaden inceleme yapılarak, icranın ertelenmesine veya devamına karar verilir. Bu durumda alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının gerçekleşmediğini ispat için ve 7 gün içinde, genel mahkemelerde dava açabilir.

 

Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası

Menfi tespit davası, borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat açabileceği bir dava türüdür. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.

Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.

Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine içeriğine göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.

Borçlu, menfi tespit davası dolayısıyla tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.

Menfi tespit davası ve istirdat davası, icra takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.