Adli Kontrol

Adli Kontrol

Ceza Muhakemesinde Adli Kontrol Kararı

Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, Ceza Muhakemesi Kanunu 100. maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir.

Kanunda tutuklama yasağı öngörülen durumlar olan aşağıdaki suçlarda da, adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir:

  • sadece adli para cezasını gerektiren suçlar
  • vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar hariç olmak üzere, hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlar

Kanunlarda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle salıverilen sanıklar/şüpheliler hakkında da, adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir.

 

Adli Kontrol Kararı Neleri (Hangi Yükümlülükleri) İçerebilir?

Adli kontrol kararı, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir:

  • Yurt dışına çıkamamak.
  • Hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
  • Hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
  • Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
  • Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
  • Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hakimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
  • Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında  adli emanete teslim etmek.
  • Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı, suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlamak.
  • Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
  • Konutunu terk etmemek.
  • Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
  • Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.

Hâkim veya Cumhuriyet savcısı, “Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek” yükümlülüğünün uygulamasında şüphelinin mesleki uğraşılarında araç kullanmasına sürekli veya geçici olarak izin verebilir.

Adli kontrol altında geçen süre, şahsi hürriyeti sınırlama sebebi sayılmaz ve verilecek olan cezadan mahsup edilemez. Bu hüküm, “Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek” tedbirinin uygulandığı durumlarda uygulanmaz.

 

Adli Kontrol Kararını Hangi Merciler Verebilir?

Şüpheli, Cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hakiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adli kontrol altına alınabilir.

Hakim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adli kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolün  içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir.

Bu hükümler, gerekli görüldüğünde, görevli ve yetkili diğer yargı mercileri tarafından da, kovuşturma evresinin her aşamasında uygulanır.

 

Adli Kontrol Kararının Kaldırılması

Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hakim veya mahkeme adli kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülüklerin bütünüyle veya kısmen kaldırılmasına, beş gün içinde karar verebilir. Adli kontrole ilişkin bu kararlara, itiraz edilebilir.

 

Adli Kontrol Tedbirlerine Uymamanın Yaptırımı Nedir?

Adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir.

Bu durum, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali durumunda da geçerlidir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz.