Borcun İfa Edilmemesinin Sonuçları

Borcun İfa Edilmemesinin Sonuçları

Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları

 

Borcun İfa Edilmemesi

Giderim Borcu

Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.

Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. Alacaklı, ayrıca bu duruma bağlı olarak, her türlü giderim isteme hakkı vardır.

Yapmama borcuna aykırı davranan borçlu, bu aykırı davranışının doğurduğu zararı gidermekle yükümlüdür. Alacaklı, ayrıca borca aykırı durumun ortadan kaldırılmasını veya bu konuda masrafı borçluya ait olmak üzere kendisinin yetkili kılınmasını isteyebilir.

 

Sorumluluğun ve Giderim Borcunun Kapsamı

Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir.

Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır.

Sorumsuzluk Anlaşması

Borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma, kesin olarak hükümsüzdür.

Borçlunun alacaklı ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına ilişkin olarak da, önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.

Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, buna dayalı olarak borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma da, kesin olarak hükümsüzdür.

Yardımcı Kişilerin Fiilinden Sorumluluk

Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür. Ancak, yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir.

Fakat, uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma, kesin olarak hükümsüzdür.

 

Borçlunun Temerrüdü

Koşulları

Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.

Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte, borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu durumlarda, temerrüt için bildirim şarttır.

Hükümleri

Genel Olarak

Gecikme Tazminatı

Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle (gecikme tazminatı ödemekle) yükümlüdür.

Beklenmedik Hâlden Sorumluluk

Temerrüde düşen borçlu, beklenmedik hâl sebebiyle doğacak zarardan sorumludur.

Ancak, borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını veya borcunu zamanında ifa etmiş olsaydı bile beklenmedik hâlin ifa konusu şeye zarar vereceğini ispat ederek, bu sorumluluktan kurtulabilir.

Temerrüt Faizi

Genel Olarak

Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa; temerrüt faizi, borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, yürürlükteki mevzuat hükümlerindeki yıllık temerrüt faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.

Sözleşmede akdî faiz oranı kararlaştırılmış, fakat temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da yürürlükteki mevzuat hükümlerindeki yıllık temerrüt faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı olarak da, sözleşmedeki akdî faiz oranı geçerli olur.

Faizlerde, İratlarda ve Bağışlamada Temerrüt Faizi

Faiz veya irat borcunu ya da bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür.

Buna aykırı olarak yapılan anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur. Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.

Aşkın Zarar

Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa; borçlu, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Bu zarara, aşkın zarar denir. Borçlu, bu zararı ödemekten, ancak kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat ederse, kurtulabilir. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hakim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.

Karşılıklı Borç Yükleyen Sözleşmelerde

Süre Verilmesi

Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir.

Süre Verilmesini Gerektirmeyen Durumlar

Aşağıdaki durumlarda, süre verilmesine gerek yoktur:

  • Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa
  • Borçlunun temerrüdü sonucunda, borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa
  • Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa
Seçimlik Haklar

Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise; alacaklı, her zaman borcun ifasını isteme ve gecikme sebebiyle tazminat (gecikme tazminatı) isteme hakkına sahiptir.

Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.

Sözleşmeden dönme durumunda taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse; alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.

Sürekli Edimli Sözleşmelerde

İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü durumunda; alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.