Arabuluculuk Faaliyeti, Arabuluculuk Başvurusu, Arabulucuya Başvuru

Arabuluculuk Faaliyeti

Arabuluculuk Faaliyeti

 

Arabulucuya Başvuru Hangi Aşamada Yapılabilir?

Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda teşvik edebilir. Bu amaçla; tarafları arabuluculuk faaliyeti ve esasları, süreç ve hukuki sonuçlar hakkında aydınlatıp, arabuluculuk yoluyla uyuşmazlığın çözülmesinin sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan faydalarının olabileceğini hatırlatabilir. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap verilmez ise, bu teklif reddedilmiş sayılır.

 

Arabuluculuk Başvurusu İçin Taraflar Adli Yardımdan Yararlanabilir Mi?

Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf, adliye Arabuluculuk Bürosunun bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesinin kararıyla adli yardımdan yararlanabilir.

Arabuluculuk sürecinde tarafların avukatlık hizmeti bakımından adli yardımdan yararlanabilmesi hususunda ise, ilgili Baronun Adli Yardım Bürosuna başvuru yapılması gerekir.

 

Arabulucuyu Kim Seçer?

Başkaca bir usul kararlaştırılmadıkça, arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir. Seçilecek olan arabulucunun, arabulucular sicilinde kayıtlı olması gerekir.

 

Arabuluculuk Faaliyeti Yürütülmesi Hakkında Dikkat Edilecek Bazı Hususlar

Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder.

Taraflar, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydı ile, arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilir.

Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür.

Niteliği gereği yargısal bir yetkinin kullanımı olarak sadece hâkim tarafından yapılabilecek işlemler, arabulucu tarafından yapılamaz.

Arabulucu, arabuluculuk süreci sırasında, taraflara hukuki tavsiyelerde bulunamaz.

Arabulucu, arabuluculuk sürecini yürütürken tarafların temel çıkar ve gereksinimlerini ortaya koymaları ve bu doğrultuda menfaat temelli anlaşma sağlamaları için çaba gösterir. Arabulucu bu aşamada çözüm önerisinde bulunamaz. Ancak tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde, arabulucu tarafından menfaat temelli bir çözüm önerisinde bulunulabilir. Bununla beraber, tarafları bir çözüm önerisini kabule zorlayamaz. Ancak, taraflardan birinin uyuşmazlığın çözümü bağlamında sunmuş olduğu bir önerinin arabulucu tarafından diğer tarafa iletilmesi ve onun bu konudaki beyanının alınması, bu kapsamda değerlendirilemez.

Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine, bir defaya mahsus olmak üzere üç aya kadar uzatılabilir.

Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığı ile katılabilirler. Tarafların açık rızasıyla, uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de, müzakerelerde hazır bulundurulabilir.

Arabulucular, yargı organları ve elektronik altyapısını tamamlamış kamu kurum ve kuruluşları ile bilgi ve belge alışverişini elektronik ortamda yapabilirler.

 

Arabuluculuk Sürecinde İdarenin Temsili Nasıl Olur?

Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Hukuk biriminin veya kurum avukatının olmadığı hallerde komisyon üyelerinin tamamı, üst yönetici tarafından belirlenir. Yedek komisyon üyeleri de aynı usulle seçilir. Komisyon, kendisini vekil ile temsil ettiremez.

Komisyonda 2 yıl süreyle görev yapmak üzere asıl ve yedek üyeler belirlenir. İdare, merkezde veya taşra teşkilatlarında komisyonlar kurabilir.

İdare, arabuluculuk davetlerinin yapılacağı adres, kayıtlı elektronik posta adresi ve telefon numarasını, internet sitesinde yayımlar. Arabulucular, görüşmeler kapsamında yapacakları davetlerde öncelikle bu bilgileri esas alır.

Belirlenen komisyon üyeleri arabuluculuk sürecinde karar alma konusunda tam yetkilidir.

Komisyon, arabuluculuk müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenler ve beş yıl boyunca saklar.

Komisyonun ve sekretaryasının çalışma usul ve esasları idareler tarafından belirlenir.

Komisyon üyeleri, görevleri uyarınca ilgili özel ve kamu kurum ve kuruluşları ile sekretarya aracılığıyla yazışma yetkisine sahiptir. Kurum ve kuruluşlar tarafından komisyona ivedi olarak cevap verilir.

Komisyon üyeleri, bu madde kapsamındaki görevleri uyarınca aldıkları kararlar ve yaptıkları işlemler nedeniyle görevinin gereklerine aykırı davrandıklarının mahkeme kararıyla tespit edilmesi dışında, mali ve idari yönden sorumlu tutulamazlar.

Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyeti kapsamında yaptıkları işler ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları, ancak Devlet aleyhine açılabilir. Devlet, ödediği tazminattan dolayı, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder.

Devlet aleyhine tazminat davası açılması hâlinde mahkeme, ilgili komisyon üyelerine davayı re’sen ihbar eder.

  

Arabuluculuk Süreci Başlangıcı

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise, arabuluculuk süreci, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

 

Arabuluculuk Süreci Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreleri Durdurur Mu?

Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

 

Arabuluculuk Faaliyetinin Sona Ermesi

Aşağıda belirtilen hâllerde arabuluculuk faaliyeti sona erer:

  • Tarafların uyuşmazlık konusu üzerinde anlaşmaya varması
  • Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi
  • Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi
  • Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi
  • Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı son tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu tutanak; arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Tutanak; taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek sureti ile sadece arabulucu tarafından imzalanır.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar.

Arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi hâlinde, arabulucu, bu faaliyete ilişkin kendisine yapılan bildirimi, tevdi edilen ve elinde bulunan belgeleri ve son tutanağı beş yıl süre ile saklamak zorundadır. Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlediği son tutanağın birer örneğini taraflara  verir. Tutanağın bir örneğini de arabuluculuk faaliyetinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde UYAP Arabulucu Portalı üzerinden Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na gönderir.

Arabulucu, arabuluculuk sürecinde hukuki ve fiili sebeplerle görevini yapamayacak hâle gelirse, tarafların üzerinde anlaştığı yeni bir arabulucu ile, arabuluculuk süreci kaldığı yerden devam ettirilebilir. Önceki yapılan işlemler, geçerliliğini korur.

  

Arabuluculuk Faaliyeti Sonunda Tarafların Anlaşması

Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir, anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde, bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.

Taraflar, arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.

Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir.

Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir.

İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak aile hukukuna ilişkin arabuluculuğa elverişli olan uyuşmazlıklarda, inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı, anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebrî icraya elverişli olup olmadığı hususları ile sınırlıdır.

Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.

Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.

Dava şartı arabuluculuk sürecine dair detaylar ise, ilgili yazımızda detaylarıyla anlatılmaktadır.